En içten kahkahamı attım ilk karanlığa tanık olduğumda. Karanlığa kalan insansa, içinde yaşayan dünyanın iyiye mi kötüye mi ait olduğu açığa çıkar. Benim dünyamda her şey karanlık kadar kötüydü. Kalbim kötü, ellerim kötü, ruhumsa büsbütün karanlığa teslim. Mezarlıklar evim, içi oyulmuş ağaç gövdeleri sığınaklarım, yıkılmaya mahkum terkedilmiș gecekondular uğrak yerlerim. Korkusuz bir ruh bir o kadar da korkak zihin elimde avucumda olan tek miras karanlıktan bana.
Kendinden korkan, cenneti düşlerken cehenneme koşan bir celladın ruhu aynanın karşısında bana bakan. Ruhu üşüyen bir kız çocuğunu cehenneme götürecek kadar kötüyüm. Ruhunun o kız çocuğunun ruhuna bağlı olduğunu unutacak kadar ahmağım. Karanlıktan tek başıma çıkamayacak kadar aciz ve güçsüz olduğumu bildiğimden o karanlıkta avlanıyorum. Avlarımı karanlıktan aydınlığa giden yolda yürümeye cesaretlendirerek ışığı bulaştırıyorum ruhuma.
İçimdeki kızı yakarak öldürüp acımdan zevk alarak küllerimde kayboluyorum. Buysa tastamam sıradanlığın acısı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buraya bir şeyler bırak...